Yazar | : | Va-Nu |
Yayın Tarihi | : | 1939 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 112 |
Ölçü | : | 13 x 19 cm |
Yayınevi | : | İnkılâp Kitabevi |
Bahsi Geçen | : | Vala Nureddin |
İstanbul'a indiğinden beri niçin benden kaçıyorsun, Memduha?
- Ben mi? Ben sizden kaçınıyorum; yalnız, vaktim yok.
Bu muhavere, Beyoğlu'nun arka sokaklarında avukat Mahir Bürhan'ın tuttuğu iki odalı küçük apartmanda cereyan ediyordu.
Misafir gelen kadın, ilk bakışta ancak otuz yaşlarında görünüyorsa da, iyice dikkat edilince kırkına yakın olduğu anlaşılıyordu. Erkekse, her halde ondan on yaş büyüktü. Fakat senelerin epey ilerlemesine rağmen, inceliğini ve zarafetini muhafaza etmişti.
Kadın bir koltuğa ilişti. Elindeki paketleri almak isteyen Mahir'e:
- Hayır, hayır; dursun! Ben fazla kalamayacağım.
Arkadaşım Destine beni bekliyor.
- Nasıl? Hemen gidecek misin?
- Bukadarcık uğrayışım bile zaten fedakârlık... Yazdığın mektup yüzünden geldim... Delikanlı ifadesiyle…
Erkek omuzlarını silkti.
- Adam sen de... Arkadaşın kendi yaptıklarına baksın... Kimseyi tenkit edecek vaziyette değil...
- Evet ama o dul bir kadındır!... Her şeyi yapabilir... Bu son cümleleri söylerken, Memduha'nın sesinde gıpta hissediliyordu.
Mahir, asabiyetle:
- Münasebetimiz iki senedir devam ediyor. Kocan bizi hiç rahatsız etmedi.
- Öyle azizim ama her şeyin bir sonu var... Beni mütemadiyen tehlikeye maruz bırakan, herkese karşı her an ihtiyatlı bulunmamı icabettiren bir entrikanın devamını istemiyorum... Karının, kocamın, komşularımızın bu sırrı bir gün keşfetmeleri ihtimali var... Bu hal beni yoruyor, üzüyor.
Avukat hayretle, kekeledi…